Sisyphus, Sisifos

Carmilla Poe
2 min readApr 27, 2021

--

Alevli bir çarka zincirlenen, örümceğe dönüştürülen ya da karaciğeri bir kartal tarafından yenilen insanlar. Yunan mitolojisi, tanrıları kızdıran ölümlülerin başına gelen dehşet verici olaylarla doludur. Fakat bunlardan birisi korkunçluğuyla değil rahatsız edici benzerliğiyle hatırlanıyor.

Sisyphus, Ephyra’nın ilk kralıydı. Şehrine refah getiren zeki bir yöneticiydi ama aynı zamanda yeğenini baştan çıkaran ve güç gösterisinde bulunmak için ziyaretçileri öldüren hilekar bir tirandı. Kutsal misafirperverlik geleneğini ihlal etmesi tanrıları öfkelendirdi. Falan Sisyphus umursamaz bir biçimde kendine güvenmeseydi belki de cezalandırılmaktan kurtulabilirdi.

Her şey Zeus’un bir kartal şeklini alarak su perisi Aegina’yı kaçırmasıyla başladı. Aegina’nın babası nehir tanrısı Asopos, Ephyra’ya kadar onların izini sürdü ve orada Sisyphus ile karşılaştı. Sisyphus, şehrinin içine bir pınar yapması karşılığında nehir tanrısına Zeus’un kızı hangi yöne götürdüğünü söyledi. Zeus buna o kadar öfkelendi ki daha fazla sorun çıkarmaması için ölüm tanrısı Thanatos’a Sisyphus’u yeraltı dünyasına zincirlemesini söyledi.

Fakat Sisyphus ün salmış kurnazlı sayesinde bunu da aştı. Zincirlenmek üzereyken Thanatos’a zincirleri nasıl tutması gerektiğini sordu, Thanatos ona nasıl olduğunu gösterirken hızlıca ölüm tanrısını zincirledikten sonra canlıların dünyasına geri döndü. Thanatos zincirliyken kimse ölemiyordu ve her şey kaosa dönüşmüştü. Artık savaşlardan zevk almayan Ares’in Thanatos’un zincirlerini çözmesiyle her şey normale döndü.

Sisyphus ise hesaplaşma zamanının geldiğini biliyordu ama aklında başka bir hile daha vardı. Ölmeden önce karısı Merope’a vücudunu şehir meydanına atmasını söyledi. Böylece sonunda styx nehrinin kıyısına vurdu. Ölüler dünyasına geri döndükten sonra yeraltı kraliçesi Persephone’a yaklaştı ve karısının onu uygun bir şekilde gömmeyerek ona büyük bir saygısızlık yaptığından yakındı. Bunun üzerine Persephone geri dönmesi koşuluyla canlıların dünyasına gitmesi ve Merope’u cezalandırması için izin verdi. Elbette Sisyphus, sözünü tutmayı reddetti. Ve böylece tanrıları ikinci kez kandırmış oluyordu.

Haber tanrısı Hermes, onu Hades’e geri götürdü. Sisyphus tanrılardan daha zeki olduğunu düşünmüştü ama son gülen Zeus olacaktı. Sisyphus’un cezası basitti: iri bir kayayı tepenin doruğuna yuvarlayarak çıkarmak. Fakat tam doruğa ulaştığında kaya aşağı yuvarlanıyordu ve Sisyphus yeniden başlamak zorunda kalıyordu.
Ve yeniden, yeniden, sonsuza dek.

Tarihçiler Sisyphus mitinin güneşin doğuşu, batışı ve diğer doğal döngülerle alakalı antik mitlerden gelmiş olabileceğini düşünüyor ancak boş bir çabayı sonsuza dek sürdürmeye mahkum edilen birinin canlı imgesi, insanın durumuyla ilgili bir alegori oluşturmuştur. Deneme kitabı “Sisifos Söyleni”de filozof Albert Camus, bu cezayı insanlığın anlamsız ve kayıtsız bir evrende anlam ve gerçeği beyhude arayışıyla karşılaştırmıştır. Camus, kayayı yeniden yuvarlamak için tepeden aşağı inen Sisyphus’u umutsuzluğa düşmek yerine kaderine meydan okuyan biri olarak görür.

--

--

Carmilla Poe

Myths are made for the imagination to breathe life into them.