Lilith

Carmilla Poe
4 min readApr 27, 2021

--

Mitolojiler aslında uydurma hikayeler değildir eğer dikkatle bakarsanız onların bize farklı dillerle gerçekleri anlattıklarını fark edersiniz.

Lilith ismi ilk olarak Sümer metinlerinde geçer. Lilith adının geçtiği mit şu şekildedir;
Bir zamanlar Fırat nehri kıyısında bir huluppu ağacı (belki bir söğüt) yetişmiş ve nehrin suları ile beslenmiş. Bir gün güney rüzgarı onu söküp nehrin sularında sürüklemiş. Sürüklendiği sırada oradan geçen Inanna onu eline alıp, Uruk’a götürüp kutsal bahçesine dikmiş. Ona ilgiyle bakıyormuş çünkü kendisi büyüdüğünde tanrıça ondan bir taht yaptırma hayalindeymiş. Yıllar geçmiş, ağaç gelişmiş. Inanna onu kesmeye başladığında büyük bir hüsrana uğruyor, ne kadar çabalarsa çabalasın ağacı kesemiyormuş. Bunun sebebi ise ağacın kökünde “hiç çekicilikten haberi olmayan” bir yılanın ve tepesine de Indugud kuşunun yuva yapmış olmasıymış. Ortasına ise Lilth evine yuvasını kurmuş. Olaylar ve süreler sonunda olaya Gılgamış karışmış ve baltasını ağaca saplayarak Lilith’in kaçmasına sebep olmuş.

Lilith Mezopotamya’dan Yahudi kültürüne oldukça farklı bir şekilde geçmiştir. Lilith Adem’in (Adam) kendisini üstün gördüğü bütün koşul ve şartlara rağmen ona ayak diretip ikisinin de eşit olduğunu savunmuştur çünkü tanrı tarafından aynı şekilde yaratılmışlardır ve doğal olarak Lilith Adem ile denk olduklarını sonuna kadar savunmuştur. Adem ve Lilith eşitlik konusunda tam olarak zıtlaşmış ve ikiside geri adım atmamıştır. Bunun yanında cinsel yaşantılarında da Adem baskın olan bir tutum sergilermiş ve Lilith buna dayanamadığında en sonunda tanrının yasak ismini söyleyerek cennetten kaçmış ki bu, cennetten çıkabilmenin tek yoludur.

Cennetten kaçan Lilith yeryüzünde şimdiki Kızıl Deniz yakınlarında bir mağaraya sığınmıştır. Eşitlik için inatlaştığı bu savaşta tanrının bir lütfu olarak bahşedilen cennet bahçelerinden ve ona verilen sıcak yuvadan kaçtığı için Lilith artık dışlananlardan kabul edilir ve Kızıl Denizde bulunan iblisler ve iblislerin kralı ile birlikte olur. Bu birliktelik sonucunda günde yüz cin çocuk doğurur ve bu çocuklar cin, şeytan, vampir olarak tasvir edilir.

Dünya’da kötülüklerin bu kadar çok olmasının nedeni Lilith’in doğurduğu bu çocuklardır. Bu arada Adem ise yalnızlıktan tanrıya Lilith’i geri getirmesi için yalvarmaya başlar. Bunun için tanrı Lilith’e Senoy, Sansenoy ve Samengelof isimli üç melek ile “evine dön” çağrısı yaptırır. Lilith bu çağrıyı geri çevirir ve asla dönmeyeceğini söyler. Bunun üzerine melekler tarafından her gün çocuklarının öldürüleceğine dair tehdit edilir.

Lilith’e yapılan tehdit boş çıkmaz ve her gün yüzlerce çocuğu öldürülen Lilith inanılmaz acı çekmektedir. Bu arada Lilith’in gelmeyeceğinden tamamen emin olan tanrı ise bir gece Adem uyurken ondan aldığı kaburga kemiğinden Havva’yı (Eve) yaratır. Havva Lilith’e o kadar benzer ki Adem Lilith’in pişman olup geri döndüğünü düşünür. Bu sırada çocuklarının kaybıyla canı yanan Lilith o andan sonra Adem’den türeyen bütün çocukları öldüreceğine dair yemin eder.

Şeytan kılığına giren Lilith, Havva’yı kandırarak yasak meyveyi yemesini sağlar ve böylelikle iki günahkar dünyaya gönderilip çocuk yapmaya başlar. Ayrıca bu aynı zamanda Lilith’in Adem’den olan çocukları öldürmek üzere ettiği yemini gerçekleştirmesini kolaylaştırmıştır.

Liliht aynı zamanda kadın ve erkek bütünlüğünü ifade eder. Aynı ruhu, aynı bedeni, aynı duyguları paylaşan bir bütün olan kadın ve erkektir. Bir adı Lilith, bir adı ise Samael’dir. Evrenin düalizmini temsil ederler. Kadın ve erkeğin özgür bütünlüğü insan doğası içinde şekillenir. Bütünlüğün bozulması insan doğasının da yarım kalması demektir. Diğer mitolojik hikayelerde bu bütünlüğün nasıl bozulduğunu da görürüz. Yunan mitolojisinde androjin insan — yani yarı kadın yarı erkek insan- o kadar güçlü, akıllı, becerikli, üretkendirler ki tanrılara bile kafa tutmaktadırlar ve bu durumdan korkan Zeus onları birbirinden ayırarak insanı cezalandırır. Zeus’un gazabına uğrayıp birbirlerinden ayrılan kadın ve erkek, birbirlerinden uzak kalsınlar diye dünyanın farklı yerlerine atılırlar. Amaçları tekrardan bir bütün haline gelmektir ancak tanrılar buna bir türlü izin vermezler. Neden Zeus onları birbirinden ayırmıştır? Çünkü kadın ve erkek bir bütün olarak güçlü insanı, güçlü toplumu ifade ederler. Tanrıları iktidar olarak yorumlarsak, iktidarlar karşısında güçlü, örgütlü, bilgili, yaratıcı toplum istemezler. Böylece güçlü insanı güçsüz kılarlar.

Her kültürde kadınlar aşağılanmaya mahkum edilmiştir. Mitoloji olsun olmasın insanlık kadınların yapabileceği şeylerden daima korkmuştur bu yüzden kadınları bastırmaya çalışmışlar, yapabileceği şeyleri de engellemeyi amaçlamışlardı. Kazandılar. Gülmekten, düşünmekten korkan kadınlar yetiştirdiler! Herhangi bir erkeğin, kocasının onu dövmesini normal karşılattılar. Evli kadın altında kölelik sistemini başlattılar. Başlattılar da başlattılar. Her iğrençliği başlattılar altına da dini koydular. Kadınları kadınlara düşman ettiler! Bakın en başarılı oldukları konu da buydu. Kendine feminist diyen fakat kadının arkasını kazan kadınları var ettiler. Sözde her eşitliği savunurlar fakat en küçük bir harekette kendi cinsine sürtük etiketi yapıştırmaktan geri durmazlar. En kötüsü de bu yaptıkları hareketlerin ne derece iğrenç olduğunun farkında değiller. Cahiller ama cahilliklerini bilmiyorlar. Bu yüzden başta kadınlar olmak üzere lütfen tüm insanlara karşı iyi olun.

--

--

Carmilla Poe

Myths are made for the imagination to breathe life into them.